Haber

Babacan masada Akşener krizinin perde arkasını anlattı: 5 imzayla anlatmak doğru olmaz dedim.

6 Tablo Tartışma sürecinin ardından cumhurbaşkanı adayları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak açıklandı. Adaylığın netleştiği son döneme İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tavrı damga vurdu. Başta Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkan ve masayı terk eden Akşener, yoğun miting trafiğinin ardından son mitinge katıldı.

BABACAN OLDUĞUNU AÇIKLADI

“BEŞ İMZA İLE AÇIKLAMANIN DOĞRU OLMADIĞINI SÖYLEDİM”

Babacan, “Perşembe günü ilk defa takım kaptanı kim olacak diye masaya oturduk. Ev sahibi Temel Bey, muhtemelen Gültekin’le başladı. Yanlış hatırlamıyorsam Ahmet Bey, sonra ben. ‘Görüyoruz’ dedik. Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olması uygun oldu, Sayın Akşener’in farklı fikirleri vardı, ‘Partimin farklı fikirleri var’ dedi. ‘Ortak adayımızın masadan kalkması lazım’ dedim. Ancak ilk turda uzlaşı sağlanamadı. 5 imzayla izah etmenin doğru olmayacağını söyledim. Sayın Davutoğlu da aynı şeyi söyledi. “Bu toplantının ikinci oturumunu rezidans mülkiyetinde yapalım” dedi. Saadet Partisi.”

“HERKESİN BİR MÜZAKERE TARZI VAR”

Babacan, “Akşener Bey KİK’i toplasın dedi, birkaç gün sonra daha iyi olur dedi. Herkesin bir müzakere tarzı var. Ben argümanlara bakarım. Gelirse önce üsluba bakarız.” , üslubu arındıracağız, argümanları değerlendireceğiz.Masadan kalk diyen olmadı.Toplantının ikinci oturumunun Pazartesi günü yapılması fikri kabul edildi.Pazartesi 14.00’de buluşuruz dedik. 6 imza ile duyurduk.

“Açıkçası biraz incitici bir üslup vardı”

Saadet Partisi’nin bir taslağı vardı sanırım. Üzerinde düzenleme yaptık. Sayın Kılıçdaroğlu da metinle ilgili görüşlerini dile getirdi. 6 imzalı beyanname verdik, ardından yemeğe çıktık, sohbet ettik. Ortam gergin olsaydı yemekte sohbet olmazdı. Görüşlerinde ısrarcı olabilirler. Farklı görüşleri olsaydı, Pazartesi günü gelebilirlerdi. Cuma günü ‘biz bu işin içinde değiliz’ açıklamasını beklemiyorduk açıkçası. Doğal olarak üzgünüz. Açıkçası biraz kırıcı bir tondaydı. Ama duygular başka, akılcılık başka bir şey. Olmaması gereken bir tarz ama UYGÜN Partisi içinde güçlü bir sürecin yaşandığı da açık.

“ZORUNLU VE AYRICALIKLI BİR TUTUMUMUZ YOKTU”

Arkadaşlara herhangi bir açıklama yapmadığımızı söyledik. Pazartesi için randevulaştık. Görevimiz randevu saatine kadar 36 saat sessiz kalmaktır. Cumartesi akşamı yalan beyanlar çoğalmaya başladı. Yanlış değerlendirmeler olursa susmayacağımızı söyledik. Bir telaffuz çerçevesi oluşturduk. Mehmet Emin Bey Habertürk’e bağlandı ve görüşlerimizi açıkladı. Özü, Pazartesi günü saat 14.00’te Akşener Bey’in yeri hazır, biz hazırız açıklamasını yaptık. Zorlayıcı ve dışlayıcı bir tavrımız olmadı. Bunun bir sorun olduğunu anlıyorum.

“DÖRT TOPLANTI BİZİ RAHATSIZ ETMEDİ”

Prensip bazında baktığımızda sözümüzün arkasında durmak gerekiyordu. Pazartesi günü, iki belediye lideri sürece dahil oldu. Masada her şeyin konuşulduğunu ve masada herkesin yeni fikirlerden bahsettiğini söyledik. Hiçbir şeyin ön şart olmayacağını varsaymadan fikirleri konuşalım dedik. 4’lü görüşme bizi rahatsız etmedi. Konu daha çok CHP ile İYİ Parti arasında. Yeni teklifler iki belediye başkanını ilgilendiriyordu. Görüşmenin hemen başında ‘Biz burada gönül rahatlığıyla oturuyoruz, hiçbir bahse ön kabulümüz yok’ dedik.

“Ön koşul ve yaptırım yoktu”

Resmi olarak duyurduk ve ‘Akşener Bey’in Pazartesi günkü toplantıya katılmasından memnuniyet duyduk’ diye tweet attık. Ama hiçbir ön şart kabul edilmiyor dedik. Masada oturuyor olmamız bir şeyleri baştan kabul ettiğimiz anlamına gelmez dedik. Önce koltuklara oturup kahve içtik. Ardından Sayın Akşener, CHP ve iki belediye başkanının konuşmalarından bahsetti. Allah için sofrada herhangi bir ön şart ve dayatma yoktu. Belli bir kelime verilmiş gibi masaya dönmekle ilgili kolay anlaşılır bir ifadeydi. Önce tarz meselesini göz ardı ediyoruz. Ses tonu, indirim. Nete ​​bakıyoruz.

“KONUYU GERÇEKLEŞTİRDİK”

Ağda rasyonellik olsun ya da olmasın tartışmalar var. Teklifi inceledik, siyasi ve jenerik açıdan neler oluyor? İki kez toplantıdan çıkıp danışmanlarımla siyasi ve hukuki değerlendirmesini görüştüm. Yaklaşık 1 saat değerlendirdik. Tekrar salona girdik, 6 genel liderle görüştük. Belli bir noktaya geldi, sonra arkadaşlarımla tekrar görüşelim dedim. Baştan incelemeden alelacele imzalarsanız daha sonra imzanız altına girersiniz. Yarım saatliğine toplantıdan ayrıldım. Arkadaşlarımla değerlendirdik ve oturduk. Konuyu makul bir şekilde olgunlaştırdık.

“KAPIYI AÇIK TUTMAYI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”

Cumartesi günü siyasi bir değerlendirme yaptık. 5 imzalı bir şey çıkmasın dedim. Böyle bir şeyin doğru olmadığını söyledim. Pazartesi günü saat 14.00’te gelme hakları vardır. Prensip olarak diğer taraflarla kapılarımızı açık tutmaya büyük önem verdik. Pazar günü arkadaşlarımız oturup geçiş süreci konusunda anlaştılar. 11 maddeydi. Bu İYİ Parti’ye gönderildi. Anlaştığımız söylendi. oturduk konuştuk. 12 madde yazdık.

haber-kocasinan.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu